AİLE DANIŞMANLIK
Çiftler evlilik sürecinde birbirlerinin gereksinimlerine ve etkileşim tarzlarına uyum göstermek zorundadır. Akşam kocasını kapıda karşılayan kadının hoş geldin öpücüğüne erkeğin uygun yanıtı vermesi, erkeğin yemek sonrası yarım saat yalnız kalarak gazetesini okumasına kadının tolerans göstermeyi bilmesi gibi sayısız ilişki örüntüsü, çiftler arasındaki uyum ve küçük düzenlemelerle başarıyla yürütülebilir. Tersi durumlar ise çatışma yaratır ve küçük sorunlar birikerek büyük sorunlara yol açabilir.
Eşlerden birinin eğitim yaparken diğerinin çalışarak para kazanması, biri hastayken diğer eşin onun görevlerini de üstlenmesi gibi karşılıklı destek örüntüleri evliliğin gereğidir. Sağlıklı bir evlilikte tamamlayıcı örüntüler de gerekir. Katı ve kuralcı birini, eşinin coşkulu yaklaşımı dengeleyebilir. Destekleyici örüntüler işlevsiz ise veya destek yerine köstek haline gelmişse sorunların baş göstermesi kaçınılmazdır.
Mutlu ve sağlıklı aileler de birçok sorun yaşarlar. Önemli olan sorun yaşamamak değil sorunları işlevsel bir yapıyla ele almaktır. İki insan çift olduğu anda uyum sağlama ve sınırlar oluşturma durumundadır. Yaşanacak yer, çocuk sahibi olmak, çocuk sahibi olunacaksa kaç çocuk istendiği, yemek, eğlence, tatil, uyku gibi birçok alanda karşılıklı uyum sağlanmalıdır. Bu uyumun içinde bireyler iki ayrı birey olarak varlıklarını korumalı, sınırlar birbirlerinin aleyhlerine işlememelidir. Birbirlerini iki ayrı olarak değil, bir ikili olarak görmeye başlayan, birbirlerinden bağımsız hiçbir arkadaşı ya da bağımsız etkinlikleri olmayan çiftler için sınırların dağınıklığından söz edilebilir. Ayrı tatiller, ayrı hesaplar, ayrı yatak odaları, birbirlerini hiç tanımayan arkadaş grupları, dış ortamın ev hayatının önüne geçtiği çiftlerde ise katı bir sınır bulunur.
Ortak uyumun sağlanmadığı, sınırların darmadağın olduğu bir ilişkide çatışma olmaması mümkün değildir. Bu gibi durumlarda erkek haftada bir halı saha maçına gittiğinde kadın kendini terk edilmiş hissedecektir. İşin zor tarafı çoğu kez çiftlerin her ikisi de karşı tarafın makul davranmadığını ve kendinin haklı olduğunu düşünür.
Sağlıklı aileler değişen koşullara uyum gösterebilirler.
Terapi esnasında, ailenin kendi sorunlarını nasıl gördüğünü öğrenmek ilk basamaktır. Bir sonraki aşamada sorunları ortaya koyan davranışlar araştırılır. Seansların odağını canlandırmalar oluşturur.
Sağlıklı ailelerde ise sınırlar her bireyin bağımsızlığını koruyacak derecede net, karşılıklı desteğe ve gelişime izin verecek derecede esnektir. Yapısal aile terapisi bireyler arasındaki güç dengeleri ve örtük yapıları ele alarak, somut, bazen zorlayıcı, ama aile üyelerinin tam destek ve etkili katılımıyla çözüm yollarını sunar.
ANNE /ÇOCUK DANIŞMANLIĞI
BABA / ÇOCUK DANIŞMANLIĞI
BOŞANMA SÜRECİ VE SONRASI DANIŞMANLIĞI
EVLİLİK ÖNCESİ DANIŞMANLIK VE SONRASI